Bir Adam Bin Yüz Yüzsüz ve 35 Bin Şehit
Avukat Hüsnü Arslan yazdı...
Siyasi tarihimizin en önemli ,en çok konuşulan ismi şüphesiz RECEP TAYYİP ERDOĞAN'dır.
Siyasetin en alt kademesinden bugüne uzanan yolculuğunda her geçen gün kendine inananların sevenlerinin sayısını artırarak bugüne kadar gelmiştir. Düşünceleri, icraatları ve kararlı duruşu,yanlışın karşısında oluşuyla herkesin sesi olmuştur.
Milletine hiçbir zaman sırtını dönmemiş, çıkar odaklarına prim vermemiş gücünü milletten almış ve yoluna onlarla devam etmiştir.
Şer odaklarının,darbecilerin tuzakları,algı operasyonları ile yıpratılmak istendiğinde hep milleti arkasına alarak tuzakları tersine çevirmiştir.
Ellerine tava tencere verilip sokağa salınanlar kimlere hizmet ettiğini anlayana kadar o meydanlara inmiş ,kurulan tuzakları halka anlatmayı tercih ederek milleti arkasına almıştır.
Recep Tayyip Erdoğan ile Demokratik yollardan yapılan mücadelerden, seçimlerden sürekli mağlup çıkanlar her yolu mübah saymaya başladılar. Ne yapacaklarını şaşırdırlar:
Cumhuriyet Mitingleri,Gezi parkı denemesi,bildiri yayınlamalar,montajlar,şantajlar çıldırmamak içten değil;olmuyor bir türlü halkın gözünde itibarsızlaştırmayı,oy oranını düşürmeyi başaramadılar. "Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır " diye yola çıkan birini bu oyunlarla sindirmek susturmak mümkün değildir. Bu yüzden başaramayacaklarda ancak vazgeçmeyeceklerde.
Geçmiş yıllarda kirli sermaye sahipleri,medya patronları attıkları manşetlerle, e-muhtıralarla,kendine aydın diyen üç beş akademisyende yayınladıkları bildirilerle hükümetlere yön veriyorlardı. Ondan sonra da istedikleri gibi at koşturuyorlardı.
Geçmişte askerin arkasına saklanarak orduyu müdahaleye kışkırtanlar, bugün medyayı,sanatçıları,akademisyenleri kullanarak PKK'nın arkasına saklanarak hükümete yön vermeye çalışıyorlar.
Bir gün bakıyorsunuz bir sanatçı Beyazıt Öztürk bu işe alet edilip devleti suçlayıp Barış kelimesinin arkasına sığınıp PKK sempatizanlığı yaptırılan bir konuğu alkışlattırıyor.
Bir bakıyorsunuz sözde Aydın olduğunu iddia eden bir gurup gerçekte Aymamış ahalisi teröre karşı devletin karşısında yer alan terörü normalleştiren bir bildiri yayınlayıp devleti katlima yapmakla suçluyor.
Bir bakıyorsunuz gazetecilik mesleği kullanılarak devletin sırları ifşa ediliyor.
Sınırlarımızı ihlal etmekte ısrar eden Rusya'ya ait bir Su-24 savaş uçağını düşürmemizi bile fırsat bilip Rus Ordusunu göreve çağıran vatan hainleri bile türedi.
Ve maalesef Aynaya bakarak konuşsa kendi söylediğine kendisi gülecek bir parti genel başkanı çıkmış kendi Cumhurbaşkanına hakaret edebiliyor. Yurtdışı seyehatlari yapıp Türkiyeyi orada şikayet edebiliyor.
Diktatörün olduğu bir yerde ona Diktatör diyebilirmisiniz,hakaret edebilirmisiniz,bu mümkün mü.
Ama bu oyunlar da tutmuyor. Çünkü Allah tuzak kuranların tümünün üstünde güç sahibidir.
Beceremediler,beceremeyecekler "Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak" diye yola çıkılmıştı ve gerçekten de hiç bir şey eskisi gibi değildi. Artık Millete rağmen bir şey yapılamayacak Çünkü Artık Karar Milletindir
Terör örgütü PKKnın ilk eylemi olan 15 Ağustos 1984'teki Şemdinli ve Eruh baskınlarından bugüne kadar düzenlediği hain saldırılarda aralarında bebek, çocuk ve kadınların da bulunduğu 35 Binin üzerinde vatandaşımız kardeşimiz askerimiz hayatını kaybetti, şehit oldu.
O tarihten bu yana pek çok mücadele ve diyolog yöntemi denendi, ama şehitlerimiz gelmeye devam etti. Nedense sözde 1100 akademisyen:Terör örgütü tarafından masum insanlar katledilirken,bebek,çocuk,kadın,erkek asker sivil demeden şehit edilirken ey PKK kendine gel demedi. Diyemedi. Devleti suçlamayı tercih etti.
Ama tüm oyunlara,algı operasyonlarına ragmen dimdik ayakta kalan Recep Tayyip Erdoğanı da durdurmak adına terörü,PKK yı meşrulaştırmayı bile göze almak inanılacak gibi değildir. Bu olsa olsa vatan hainliğidir.
Hiçbir devlet, kendi vatandaşlarının hayatlarının, can ve mal güvenliklerinin silahla, hendekle, bombayla tehdit edilmesine rıza göstermez. Gerekli mücadeleyi yapar gerekli önemleri alır. Terörü görmezden gelip devleti hedef almak affedilecek bir durum değildir.
Türkiye de 150 Binin üzerinde Akademisyen varken 1100 akademisyenin tetikçiliği ile bu devlete millete istikamet veremezsiniz.
35 Binin üzerindeki şehidimizin yanında 1100 nüzün bırak bidldirisini ciddiye almak, yüzüne bile bakılmaz.
Bugün 1100 Akademisyen yarın başka tetikçiler çıkacaktır. Uyanık olmalı oyunlara gelmemeliyiz. Çünkü onların hedefleri var.durmayacaklar;
Mesele PKK yı meşrulaştırmak,
Mesele Devletimizi katil ilan etmek,
Mesele Türkiyeyi bulunduğu bölgede tartışılır hale getirmek.
Mesele içeride ve dışarda Hükümeti hedef haline getirmek.
Ve asıl mesele Recep Tayyip ERDOĞAN ı diktatör ilan edip devirmek.
Ama bilmiyorlar öğrenecekler
"O dünyada ezilenlerin gür sesi. Milletten başka efendi tanımayan lider." Halkın adamı, Hakkın aşığı, o milyonların umut ışığı, mazlumlara sırdaş olan, gariplere yoldaş olan, Recep Tayyip Erdoğan dır.
Kimse kusura bakmasın onu Vatan hainlerine,işbirlikçilere,kirli sermaye sahiplerine bugüne kadar yedirmedik bundan sonra da YEDİRMEYECEĞİZ.
Manisahavadisleri.com’dan alıntıdır.