KOYUNCU TERÖRÜ LANETLİYORUZ
Kula Eğitim Birsen Başkanı Sedat Koyuncu Bitlis'in Güroymak ilçesinde şehit düşen 5 polisimizin ve birisi bebek 3 vatandaşımızın acısı henüz tazeyken
Kula Eğitim Birsen Başkanı Sedat Koyuncu Bitlis’in Güroymak ilçesinde şehit düşen 5 polisimizin ve birisi bebek 3 vatandaşımızın acısı henüz tazeyken; Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde PKK terör örgütünün hain saldırısı sonucu 24 askerimizin şehit olduğu, 22 askerimizin ise yaralandığı haberi gelmiştir.
Bütün Türkiye bu haberle birlikte yasa bürünmüş, Türk Milleti şehitleri için döktüğü gözyaşlarını dualarıyla süslemiştir. Gencecik vatan evlatları, hayallerini ve sevenlerini geride bırakarak milyonların kalbinde bayraklaşmıştır.
Bilindiği üzere şehitlik, herkese nasip olmayacak yücelikte bir makamdır. Bu makama yükselen kardeşlerimizin şefaatine erişmek ise hepimiz için en büyük temenni olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diğer taraftan bu hain saldırının, bir grup teröristin Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye girdiği 19 Ekim 2009’un yıldönümüne denk gelmesi, pişkince bir meydan okuma intibası oluşturmuştur.
Dış güçler tarafından yıllardır terör ile terbiye edilmeye çalışılan milletimiz, kirli hesaplara asla teslim olmayacak, kardeşliğimizi baltalamaya yönelik hareketleri boşa çıkarmaya devam edecektir.
Ülkemiz terörün kıskacında kavrulurken, halkın refahına, yaşam kalitesine harcanması gereken kaynaklar, terör nedeniyle yıllardır uluslararası silah tüccarlarının ve ülkemizdeki uzantılarının cebine akmıştır. Milletimizin birlik, beraberliği ve ülke bütünlüğümüz için 10 binlerce şehit verilmiş, masum insanlar terör yüzünden yaşamını yitirmiştir. Geçmişte terörü bitirmek için atıldığı söylenilen adımlardaki eksiklik ile güvenlik eksenli strateji yanlışlıklarına ihanet şebekelerinin de dâhil olması nedeniyle her defasında süreç sonuca ulaşmamış, bir nevi terörün şımarmasına da neden olunmuştur. Ülkeye zaman kaybettiren politikalar nedeniyle terör kıskacında yaşamanın adeta kaderimiz olduğu kanıksatılmıştır.
Türkiye’nin siyasi istikrarsızlıktan kurtulup, nefes alması ile başlayan sorgulama; devamında terörle işbirliği yapan çetelerle hesaplaşmasının kolay bir süreç olmayacağını göstermektedir. Türkiye’de son birkaç yıldır demokratikleşme adına atılan radikal adımların neticesinde deşifre olan kirli ilişkiler de göstermiştir ki, terör tekdüze bir hareket değildir. Türkiye’nin, terörü besleyen unsurlara projeksiyon tutması, terörün finansmanının uluslararası boyutunun gündeme gelmesine neden olmuştur. Kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi dış politikada İsrail-Türkiye ilişkilerindeki gerginlik; Türkiye’nin güçsüzleştirilmesi adına atılan dış destekli adımların terörün beslenip kışkırtılmasının önemli bir seçenek olduğunu görmemizi gerektirmektedir. Son zamanlarda Kandil’e paralel hareket eden sivil uzantıların, halktan sakladıkları gerçek yüzlerinin ortaya çıkması, bölge halkının gerçekleri görmesini sağlamıştır. Halk nezdinde itibarını kaybedenler kan dökerek itibar kazanma peşindedirler. Elbiselerini kasap önlüğüne çevirenlerin vermek istedikleri gözdağı, hiçbir işe yaramayacak ve teröristler kanlı emellerine ulaşamayacaklardır.
İnsanımızın birlikte yaşama ve birlikte geleceğe yürüme idealine sıkılan kurşunlar asla muktedir olamayacaktır. Huzurumuza yöneltilen tehdit, kardeşler arasında oluşturulmak istenen husumet ve kan davası, duygularımızı esir alamayacak; oluşturulmak istenen ön yargılar ise kardeşlik hukukumuzda yer bulamayacaktır. Halkımız teröre karşı, kardeşlik hukukunun korunmasındaki ısrarını sürdürecektir.
Siyasi irade; terör ve teröristle mücadelede kararlılığı elden bırakmamalı, demokratik iyileştirmeleri kesintiye uğratmamalı, yeni Anayasa çalışmalarını sabote etmeye yönelik provokatif eylemlerin oluşturduğu atmosfere asla teslim olmamalıdır.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize baş sağlığı, yaralı askerlerimize ise acil şifalar diliyoruz.