Diyanet-Sen Kula Temsilcisi Ali Osman Sönmez, Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada haftanın tarihi gelişimi hakkında bilgi verdi.
Memur-Sen ve Diyanet-Sen Kula Temsilcisi Ali Osman Sönmez yapığı açıklamada “Camiler, insanların ortak bir yerde buluştuğu, kardeşlik duyguların, hoşgörü anlayışının, birbirimize olan sevginin güçlendiği mabetlerdir. Camiler içinde başka hiçbir yerde bulamayacağımız çok özel bir huzur ve haz kaynağıdır.Camiler bir ibadet yeri olmakla birlikte toplumumuzu birleştirici özelliği ile insanın maneviyatını güçlendiren, moral veren yerlerdir.” dedi.
Bilindiği gibi Camiler ve Din görevlileri Haftasının amacı, Camilerimiz ve Kur’an kurslarımız ile din görevlilerimizin toplumdaki yerini, önemini, içtimaî fonksiyonlarını ve dinî hayatımızın gelişmesine sağladığı katkıları ele alarak toplumu bilgilendirmektir. Bu sebeple Diyanet İşleri Başkanlığımızca 2016 yılı Camiler ve Din görevlileri Haftasının teması “Cami ve Kitap” olarak belirlenmiştir.
Yüce Allah’ın evi olan camilerimizin kitaplarla doldurulması bu mekanlarda gençlerimize çocuklarımıza ders yapma kitap okuma imkanları verilmesi camiyi de asıl işlevine sosyal hayatın merkezine yerleştirecektir. Dinimizin öğretildiği, yardıma muhtaçların yardımına koşulduğu camilerimiz aynı zamanda milli birlik ve bütünlüğümüzün de teminatıdır. Nitekim 15 Temmuz darbe kalkışmasında milletimizin manevi önderleri olan din görevlilerimiz bu misyonlarını en güzel şekilde yerine getirmişlerdir. Milli iradeyi, demokrasimizi, milletimizin hukukunu korumak için üzerlerine düşeni en güzel şekilde yerine getirmişlerdir. Özgürlüğümüzün sembolü olan minarelerden salalarla darbe kalkışmasına meydan okumuşlar, Kurtuluş savaşı, Çanakkale savaşı ruhunun yeniden oluşmasına öncülük etmişlerdir. Milletimizin manevi kahramanları din görevlilerimize ve Yüce milletimize vatanımıza, bayrağımıza, milli irademize, hukukumuza ve geleceğimize sahip çıktıkları için tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Ne yazık ki bu ulvi görevi yaparken bazı kendini bilmezler tarafından bazı meslektaşlarımız saldırıya uğramış, darp edilmiştir. Darp edilen bir bayanın hakkı ne kadar kutsalsa hakkı duyuran bizim meslektaşımızın hakkı da o kadar kutsal olmalıdır adalet önünde.
Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak bu menfur saldırıyı gerçekleştirenleri şiddetle ve esefle kınıyoruz. Onların da adalete hesap vermelerini istiyoruz.
Sendika olarak bir başlık da Hicri Yılbaşına değinmek istiyorum. 2016 yılında hicri yılbaşı 2 Ekim Pazar günü başladı. Allah’ın ayı olarak kabul edilen Muharrem ayının önemi,yaşanan olaylar, Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihe yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.
Hicri takvime göre yeni bir yılın başlangıcı olan Muharrem ayının ilk günü. Bu ay ‘aşure’ gibi önemli bir günün yanı sıra ‘Kerbela’ gibi hüzünlü bir vakayı da içinde barındırıyor. Hz. Ömer zamanında takvim başlangıcı olarak kabul edilen bu günde Allah dostlarının Müslümanlara en önemli tavsiyesi geride kalan yıl ile ilgili bir muhasebe yapmak. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) ‘Allah’ın ayı’ olarak ifade buyurduğu Muharrem, İlâhî bereket, feyz ve keremin bollaştığı bir ay.
Bu vesile ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın, Muharrem aynın ve Hicri Yılbaşımın insanımız ve ümmeti muhammed için, din hizmeti veren din görevlisi kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.”
YORUMLAR