Değerli okuyucularımız kıymetli takipçilerimiz, yeni bir köşe yazısı ile karşınızdayım. Gençlik ve Spor Bakanına sahip, spor alanında yapılan yatırımlarla ülkemizde adından söz ettiren bir şehir haline gelen Kula'da, böylesine bir yazı yayımlamak gerçekten çok üzücü. Ama şunu belirtmeliyim ki, gerçekler acıdır.
Son yıllarda voleybolu Kula'ya sevdiren, gencinden yaşlısına bir ve beraber olmayı öğreten, galibiyetiyle sevindiğimiz, mağlubiyeti ile yerle yeksan olduğumuz, ilçemizde marka olarak sporda büyük başarılara imza atan Jeopark Belediyespor isimli voleybol takımımız sessiz sedasız kapandı mı?
2010 yılında büyük zorluklarla kurulan ve hızlı bir çıkışla Efeler Ligi'ne kadar yükselen, voleybol sevgisini Kula'ya aşılayan ve salonların hınca hınç dolmasıyla birlik oluşturan voleybol takımımız, sahipsiz kalarak ne yazık ki kapandı mı? Yoksa kimsenin konuşmaya cesaret edemediği bir şeyler mi oldu?
Kula'mızın gururu, Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun büyük destekleriyle bugüne kadar ilerleyen, fakat yerel yöneticilerin sahip çıkmaması ve maddi zorluklar yüzünden 2.Lig'e kadar küme düşen, buna rağmen inişli çıkışlı performansla geçtiğimiz 2021-2022 sezonunu 1.Lig'e geçirerek yeniden 2.Lig'e düşen takımımız, destek bulamayınca yeni sezon fikstüründe yer bulamadı.
Kula'daki gençlerin voleybol sevgisi ortadayken, takımda yetişen Kulalı başarılı voleybolcuların başka şehirlerde yeni başarılar elde etmesi gurur verici olabilir, ama daha düne kadar ilçemizin takımı olmasına ve bazı il ve ilçelerde olmayan spor tesislerinin Kula'da olmasına rağmen takımımızın yeni sezonda lige katılmaması ciddi manada utanç verici bir durum.
İlçemize spor branşında yapılan tesislerin ve büyük hizmetlerin bundan sonraki sezonları boş geçirecek olması ve buna sebep olanların kimin suçu diye sorgulamak gerekir.
GENÇLERİMİZE KİM HESAP VERECEK?
Bugüne kadar gençliğin ağabeyi, gurur kaynağımız Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun büyük destekleriyle yol yürüyen takımımızın, sessiz sedasız ortadan kaybolması, Kulalı vatandaşlarımıza unutturulmaya çalışılması ve bu duruma yerel yöneticiler, takım yöneticileri ve spor sevdalılarının bile el atmamasının hesabını kim verecek? Bunun bir açıklamasının olması, bu gençlere bunun hesabının verilmesi gerekiyor.
Teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Takımın kurulduğu günden bu yana büyük emek harcayan başta Mehmet Yavaş başkan olmak üzere, Vedat Yılmaz başkana da teşekkürü bir borç bilirim.
EN BÜYÜK TEŞEKKÜRÜM BAKAN KASAPOĞLU'NA
Ama asıl teşekkürüm, sadece voleybol branşında değil, amatör futbol takımlarından tutun da, devasa eserlerle tüm spor branşlarına büyük destek sağlayan Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na.
PEHLİVANLAR İLÇEMİZDEN KUŞ MİSALİ UÇUYOR
Voleybolu bir kenara bıraktıktan sonra, gelelim şimdi güreş branşına. Yağlı pehlivan güreşlerinde derece yaparak Kırkpınar'da Kula'mızı temsil ederken başpehlivanlığa kadar yükselen, 2 güreşçimizi yerel yöneticilerin egolarından dolayı Kula'dan gönderilmesinin cevabını kim verecek? Başpehlivanlığa kadar yükselen, Kula'da küçükten büyüğe sevgi toplayan ve genç güreşçilerin yetişmesini sağlayan Onur Şenel ve Menderes Saltık kardeşlerimizin, ilçeden gönderilmesi, birilerinin egolarını tatmin etmesi uğruna sahip çıkamayıp şuan başka ilçelerde spor kulüpleri adına güreşmeleri de ayrı bir utanç kaynağımız olmalı.
Büyük güreş ustalarını da geçtik diyelim. Spor Bakanı'mızın olduğu ilçede, gençlerin en küçük yaşlarından itibaren spora sevgisini sağlamaya çalışırken, üst üste büyük başarılar elde eden, ülke gündeminde bile adından söz ettirerek gurur duyduğumuz Kulalı gencimiz Beytullah Sarı'ya neden sahip çıkılmıyor? Büyük başarı elde ederek Kırkpınar'da tozkoparan boyunda şampiyon olup ayak boyuna yükselen Beytullah kardeşimizi Kula'ya geldiğinde bile karşılama için makamından dışarı çıkmayıp ayağına bekleyen bir yönetici varken, elde edilen büyük başarıların bir önemi kalmıyor. İlçeye gurur getirmiş, ailesi, arkadaşları ve vatandaşlar tarafından davul zurnayla karşılanan, henüz 14 yaşında olmasına rağmen Pamukkale Belediyesi'nin bir an olsun yanından ayrılmayarak, tesis ettiği araçlar memleketine gelmesini sağlarken, bizim yöneticilerimiz, klimalı odasından aşağı inmeye tenezzül etmeden, 'GURURUMUZ' diye boy boy fotoğraf çekilip paylaşması, Nasreddin Hoca'nın fıkralarından bile daha komik bir durum haline geldi.
Gurur duyduğumuz, övündüğümüz bu kardeşimiz, neden Kula Belediyesi adına değil de Pamukkale Belediyesi adına güreşiyor? Elbette bu kardeşimizin eğitim durumu ve spor gelişimi açısından önü açılmalı. Bunun için de Pamukkale Belediyesi'nin verdiği desteği Kula Belediyesi de veremez miydi? Beytullah'ın daha iyi yerlere geleceğine olan inancımız sonsuz.
Bu konu ile ilgili kısa bir şey daha anlatmak istiyorum. Kula'ya ziyarete geldiğinde genç kardeşimizin bir an olsun yanından ayrılmayan Pamukkale'deki hocaları şu cümleleri kurmuştu; "Beytullah iyi ve ahlaklı yetişmiş bir sporcumuz. Biz sadece küçük dokunuşlarla bu başarılara kadar ulaşmasını sağladık." Pamukkale'deki hocası bile bunu söylerken, yerel yönetim bu kardeşimize sahip çıksaydı, başka yerlere kaptırmasaydı daha güzel olmaz mıydı? En azından Kula'mızı temsil edip, duyduğumuz gurura değseydi.
Son olarak Kırkpınar'dan sonra Türkiye gündeminde en büyük yağlı güreşler olarak bilinen Geleneksel Kurtdereli Mehmet Pehlivan Yağlı Güreşleri'nde yükseldiği ayak boyunda çıktığı tüm müsabakalarda rakipleri tek tek yenerek burada da büyük başarı gösteren Beytullah Sarı'ya, bundan sonraki güreş hayatında başarılar diliyor, rabbim nazarlardan saklasın diliyorum.
Ayrıca son söz olarak, memleket sevdalısı, Kula aşığı Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu gibi bir şansımız büyüğümüz varken, Kula'daki takımlarımız olsun, güreşçilerimiz olsun ve diğer sporcularımız olsun, yerel yönetimlerce sahip çıkılmalı, utanç verici durumlarla karşılaşılmamalıdır. Bu durum, Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na karşı yapılan en büyük ayıptır.
Saygılarımla...
YORUMLAR