Saygıdeğer Kulalı hemşehrilerim, sevgili okurlarım. Bir süredir 24 Haziran tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri genel seçimi için, partilerin siyasi çalışmaları ve propagandalarını yakın takipteydim. Bu süre zarfında siz değerli okurlarım ile görüşlerimi paylaşmam için net görüşler ortaya çıkarmam gerekiyordu. Bunların bir kısmını tamamladım sayılır. Şimdi sizlere, yapılacak olan genel seçimler için çalışmalarını sürdüren ve yeni kurulan İYİ Parti’nin Kula’daki ve ülke genelindeki çalışmalarından gördüğüm yüzsüzlüğünden ve İYİ Parti Manisa Milletvekili adaylarının daha seçime girmeden kaybettiği bazı şeylerden bahsedeceğim.
SEÇİME GİRMEDEN CUMHURBAŞKANI İLAN EDİLİYOR
Seçim çalışmaları kapsamında partilerin seçim müzikleri eşliğinde propagandalarının yapıldığı araçlarla meydanlarda atılan turlarda, özellikle dikkat ederek takip ettiğim bir konu olan, İYİ Parti Kula İlçe Başkanlığına ait seçim arabasında çalan müziklerin arasında, yöneticiler tarafından ‘Cumhurbaşkanımız Meral Akşener’, ‘Müstakbel Cumhurbaşkanımız Meral Akşener’ tarzında propagandalar yapılıyor. Başından sonuna kadar devlet büyüklerini karalamakla devam eden seçim müziklerinin arasından bu sözleri duymakta, Cumhurbaşkanı adayı olarak bildiğimiz siyasetçi Meral Akşener ve partililerine yakıştıramadım açıkçası. Daha seçime girmeden kendisini Cumhurbaşkanı’ymış gibi ifade ettiriyor mu bilemem ama, bu olay sadece Kula’da değil, İYİ Parti Manisa İl Başkanlığına ait seçim arabalarında da maalesef aynı durumda. Seçime az bir süre kala seçimi kazanmış gibi İYİ Parti Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener hanımefendiyi bu tarz utanç verici tabirlerle slogan atarak destek istemek… Kusura bakmayın ama sizlere eksi olarak geri dönecektir. Siyasi bir dava olarak gördüğünüz Cumhurbaşkanlığı yarışında, olurda seçimi kazanırsanız devletimizi ve ülkemizi emanet edeceğimiz teşkilata hiç mi hiç yakışmıyor…
ADAYLARIN BURNU HAVADA
Gelelim Milletvekili adaylarının seçim çalışmalarına….
İYİ Parti’den milletvekili adayı gösterilen bir siyasetçi. Daha önceki siyasi çalışmalarını da yakından takip etmişliğim vardır. Hatta Manisa’da Milliyetçi Hareket Partisi il ve ilçe başkanlığı görevlerini yürüten bu aday, MHP’den istifa edip kısa bir süre siyasi hayatına ara vermişti. Fakat İYİ Parti kurulduktan sonra, Manisa siyasi hayatına yeniden başlamış, milletvekili adayları açıklandığında ise Manisa Milletvekili adayı olarak listede yer almıştı. Fakat bu siyasetçinin, milletvekili adayı olduktan sonra, kendisini daha seçime girmeden ve milletvekili olmadan ulaşılmaz kılması ile doğru orantılı oldu.
Bu konuya nereden geldik diyecek olursanız… Köşe yazılarımın yayınlandığı Kula Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hasan Yiğen’in kısa bir süre önce kendisine ait sosyal medya hesabından paylaştığı bir gönderiden sonra bu araştırmayı yaptım ve bu sonuçlara ulaştım.. bu sonuçlar nedir ki….. Kula Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hasan Yiğen’in kendisine ait sosyal medya hesabından yaptığı “100 Bin TL’ye Reklam edebildin mi kendini, ey milletvekili adayı soruyorum buradan sana?” yazılı paylaşımın ardından, ‘Bu 100 Bin TL Nedir?’ diye araştırmaya başladım. Ulaştığım sonuçlar o kadar rezil bir durum içeriyor ki, seçimde kazanması durumunda milleti temsil etsin diye oy verilecek olan adayın, bu davranışları her aklıma geldiğinde, kendisinin bu duruma düşmesinden dolayı ben utanacağım.
Bu yazdıklarım sadece Kula Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hasan Yiğen ya da Kula’daki diğer yerel gazeteler için değil. Diğer ilçelerdeki gazete sahibi arkadaşlarımla yaptığım görüşmeler sonucunda bu sonuca vardım. Hatta bir başka ilçedeki gazete sahibi arkadaşımın, bu adayın danışmanlarından birisi ile yaptığı görüşme esnasında yaşadığı diyalogdan bir kısmını sizlere aktarayım… Saygıdeğer bu milletvekili adayı, kendisine yerel gazetelerden gelen reklam tekliflerini değerlendirmeye dahi almadan verdiği cevap olarak; “ Manisa merkezde ve ilçelerde bir sürü gazete var. Her birine bin TL versek, 100 Bin TL yapar. Ben kendimi 100 Bin TL’ye Türkiye’ye tanıtırım.” dediğini öğrendim.
Tabi bu diyaloğu duyduğumdan itibaren bu adaya bakış açım bir hayli değişti. Milliyetçi Hareket Partisinde görev aldığı süre içerisinde Manisa’daki neredeyse her gazeteci ile iç içe olmaya gayret gösteren bir milletvekili adayının bu tarz cevaplarla gazeteci arkadaşlarımızı terslemesi, bir hayli üzücü bir durum.
Kula Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hasan Yiğen’in de sosyal medya hesabındaki paylaşımı gördükten sonra, “ bizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bunlar gibi milletvekilleri mi temsil edecek?” diye düşünmüyor değilim….
Hatta ve hatta, bu siyasetçinin İYİ Parti’den milletvekili adayı olarak gösterilmesinin ardından, Manisa’daki yerel bir gazete ile yaptığı röportaj esnasında şöyle bir açıklaması var; “ Manisa’da halk ile iç içe olacağız. Halkın sorunları ile birebir ilgileneceğiz ve çözüme kavuşturacağız. Bunun garantisini veriyorum. Siyaset yapacaksanız eğer halkın içinde olmalısınız. Siyaset halk ile bütün bir olgudur. Halkın gözünün içine bakarak aynı ekmeği paylaşarak sorunlarını dinlerseniz ve bir yumruk haline gelirseniz işte o zaman bir bütün olabilirsiniz. Ofisten ya da telefonlarla halka ulaşmak bizim asla yapacağımız bir iş değil. İl ve ilçe yönetimlerimizin geniş tabanlı olduğunu ve bu yolda özellikle yeni seçimlerde ne kadar başarılı olacağımıza tüm Türkiye şahit olacak. Biz şu anki iktidar partisinden oldukça farklıyız bizi kimse AK Parti’ye benzetmesin.”
Şimdi size soruyorum, sayın milletvekili adayım… Madem siyaset yapacaksanız ve halkın içinde olacaksanız, madem siyaset halk ile bütün bir olgu, neden sizde diğer siyasi parti temsilcileri ve milletvekili adayları gibi, seçim döneminde en çok ihtiyacınız olan yerel ve ulusal gazetelerle çalışmak istemiyorsunuz? Ben sizlere bir örnek sunayım.. Mesela diğer siyasi parti temsilcileri, sadece seçim döneminde değil, seçildikten sonra, ya da seçimi kaybettikten sonra yerel ve ulusal basın temsilcileri ile arasını iyi tutmaya çalışıyor.
Hemen size cevabını aktarayım… Eğer sizler bir yerel veyahut ta ulusal bir gazete ile çalışırsanız, attığınız adımdan da halkın vatandaşı olur, yaptığınız hizmetten de. Ama böyle lakayt bir biçimde, ulusal ve yerel basının gözde temsilcilerini kendinize düşman olarak görürseniz, siz daha seçime girmeden halkı kaybedersiniz…. Şimdilik bu kadar yeterli, seçim yaklaştıkça, partilerin siyasi çalışmaları hakkında görüşlerimi aktarmaya devam edeceğim….
Bu yazıyı okuduktan sonra nedenini soracaksınız mutlaka, buna eminim. Ya da içinizden bazıları ‘Sadece gazetecileri düşünüyor’ deyip bu yazıyı çokta ciddiye almayacak. Bundan da adım gibi eminim. Ama ortada şöyle bir durum var ki, diğer siyasi partilerin başkanları ve adayları seçim dönemi geldiğinde, neredeyse her yerel gazete ile ortak çalışmaya, her basın temsilcisinin güzel dileklerini almaya gayret ediyor. Ama siz İYİ Partili milletvekili adayları…. Siz böyle yaptıkça, sadece gazetecilerin değil, halkın da desteğinden mahrum kalırsınız…
Haydi, Kalın Sağlıcakla….
YORUMLAR